Kaynakçı Akciğeri, kaynak dumanı içindeki farklı maddelerin kimyasal etkileşmesi sonucu oluşan ve akciğerin hem kendisini hem hava yollarını tutabilen, ince metalik partiküllerin akciğerde birikimi ile oluşan bir hastalıktır. Solunum sıkıntısı, öksürük, balgam, ateş, hırıltılı solunum ile kendini gösterir ve pek çok solunum hastalığı ile karışabilir.
Kaynak ustaları her hangi bir şikayetleri olmasa bile her 6 ila 12 ayda bir kaynakçı hastalığına yakalanmamak ya da kontrol altına tutarak önlem almak amacıyla akciğer grafilerini çektirmeli ve solunum fonksiyon testleri yaptırmalıdırlar. Solunumsal şikayeti olduğunda veya kontrolleri sırasında yapılan solunum fonksiyon testi ya da akciğer grafisinde anormallik saptanması durumunda, bu kişiler bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından muayene edilmelidir.
Kaynakçı akciğeri hastalığı geliştiğinde çalışanın, hastalığa yol açan kimyasal maddelerden ve kaynak dumanından bir süre uzak kalması gerekir. Bu belirtilerle karşılaşan kişiler acilen bir hekime başvurmalı ve işyeri ortamında işveren tarafından gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır.
En önemli ve temel korunma/önlem yöntemlerinden birisi de standartlarla belirlenmiş yüksek emiş ve filtrasyon gücüne sahip Kaynak Dumanı Emme Sistemleri kullanmaktır. Bu ünitelerin tasarlanmasındaki en büyük etken de budur. Kaynak Dumanı ve kimyasallarının Kaynakçı Ustasının aldığı nefesle Akciğerine geçmesini büyük ölçüde önlemektedir.
Ciğerlerimizin sağlığı özellikle bu dönemde Covis-19 risklerinden korunmak için de çok önemlidir. Bir yandan pandemi ile mücadele ederken bir yandan da mesleğimizi sürdürebilmek için Soluduğumuz hava’nın kalitesine ve Akciğer sağlığımıza dikkat edelim.
Kaynak: Türk Toraks Derneği